29 Haziran 2012 Cuma

WATSONS GANİMETLERİM


Watsons müdavimi olduğumu artık anlamışsınızdır.:) Oraya girdim mi boş çıkamıyorum.İlla ki alınacak bir şeyler çıkıyor.
Ne zamandan beri iyi bir fondöten arayışındaydım.Maybelline alacakken Loreal True Match'i denememle işte budur dedim.Öncelikle ürün 30ml ve cam şişede.Plastik değil de cam olması benim için daha iyi,daha sağlıklı.Diğer bir özelliği şişenin pompalı oluşu.Yani istediğiniz miktarda ürünü sorunsuz alabiliyorsunuz.
Şişesinden bahsettikten sonra ürünün kendisinden bahsedelim biraz da..Ürün su bazlı.Diğer fondötenlere kıyasla daha sıvı bir yapısı var.Bu özelliği onun cilde daha homojen bir şekilde dağılmasını sağlıyor.Adından da anlaşılacağı gibi tene hemencecik uyum sağlıyor. Kesinlikle fondöten sürdüğüm belli olmuyor. Maske gibi durmuyor.Tek sürüşte kapatıcılığı orta seviyede.Yalnız 2.veya 3.katta istediğiniz bebeksi ifadeyi yakalayabilirsiniz.


Normal ciltler için daha uygun olacağını düşünüyorum.Yağlı ciltlere çok uygun olmayabilir.Fiyatı 55tl . Ben Watsons'tan 38.80e aldım.Tekrar alınası bir ürün.Sevdim kendisini.

Loreal makyaj temizleyicisi ile fondötenimi kolaylıkla çıkarabiliyorum.Makyaj temizleyici çift fazlı.Yalnız gözlerim çok hassas olduğundan olsa gerek yanma yapıyor.Aslında ürün de hassas gözler için.Fiyatı 14tl

Rimmel Exaggarate göz kalemi:Bu kalemi isterseniz ayrı olarak anlatayım?

İlk resimdeki son ürün de banyo lifi.Kabak lifinden yapılmış çok sert bir lif. İki taraflı kullanılabiliyor.Bir tarafı çok sertken diğer tarafı daha yumuşak.Sert olması gözünüzü korkutmasın suyla temas edince yumuşuyor ve  iki tarafı da rahatlıkla kullanılabiliyor.Fiyatı 6tl.

Aldıklarım böyle...Yorumlarınızı,düşüncelerinizi yazın.Görüşmek üzere..


27 Haziran 2012 Çarşamba

NELER ALMIŞIZ BAKALIM?


Geçen gün bir öğretmen arkadaşımla birlikte Sanko Parka gittik.Yves Rocher'a uğramadan edemedik. Geçen ay alıp bitirdiğim ısırgan özlü yağlı saçlar için arındırıcı şampuandan tekrar aldım.Baya indirim vardı ürünlerde. Şampuan 14ten 10tl ye düşmüş.Daha önceden de memnun kaldığım için almadan edemedim.

Watsons'tan da Maybelline One by One Maskara aldım.Ambalajı çok tatlı bir nar çiçeği rengi.Çok uzun zamandır sarı ambalajlısını kullandım.Alışkanlıkları değiştirmek zor olsa da şeytanın bacağını kırdım.Yeniliklere açık olmak lazım dimi:) Kullanınca yorumlarımı yazacağım.


Arkadaşım da saç dökülmesine karşı olan şampuandan aldı.Onun da fiyatı 19dan 15tl ye düşmüş.
Bir de hindistan cevizi kokusunu çok sevdiği için bu parfümü de almadan edemedi:) Ben de vanilyalısını çok beğendim ama almadım.Sonra da almadığıma pişman oldum.

SANKO PARK İZLENİMLERİM

Antep'te saatlerce gezebileceğim sayılı yerlerden biri Sanko Park. Çoğu markayı bir arada bulmak mümkün bu alışveriş merkezinde.


Tabi vaktimin çoğunu çoğu bayan gibi Watsons'ta geçiriyorum.Mağazaya girince çıkamıyorum:)
Bir de ayakkabı mağazaları ilgimi çekiyor. Deichman'de çok hoş modellere rastladım. 


Daha yeni üç çift ayakkabı aldığımdan fazla yanaşamadım ayakkabıların yanına ama gözüm kalmadı da değil hani:) 


Yüksek topuklu giyemediğim için babetler benim için cazip. 


Zımbalı olması beni kendine çekmesi için yeterliydi:) Üstelik fiyatlar da makul. Şu sonuncu babeti al diyor iç sesim:) Napsam dinlesem mi ki bu sesi:) 



26 Haziran 2012 Salı

BEN DE OKUDUM NİHAYET





Elif Şafak'ın adını özellikle geçen sene çok duyduk.Neden bilmem hep ön yargılı oldum bu yazara karşı. Sanırım modern yazarlara bu tavrım.Çağdaş edebiyatı sevmiyor değilim ama klasikler her zaman daha fazla ilgimi çekmiştir. Her neyse bir akşam tvde bir söyleşiye katılmıştı Elif Şafak...Konuşmalarına kulak verdim. İnsan bu kadar mı mütevazi olur! Ayrıca üslubu çok akıcı , şiir gibi ..Kelime ve bilgi zenginliği yazarın konuşmasını daha da dinlenebilir yapıyor.Saatlerce konuşsa dinleyebilirdim.Kitaplarından,düşüncelerinden bahsetti.O söyleşiden sonra bir kitabını okumaya karar verdim. O da 'Aşk' oldu.

Aşk ilginç bir kitap.Hikaye içinde hikaye ile örülü.Daha doğrusu benzer hayatların kesişmesi...Karakterler, mekanlar, çağlar farklı olsa da hepsinin tek bir ortak yönü var: AŞK...


Şems ile Kimya Hatunun evliliğini daha önce Muriel Maufroy'un kitabında ayrıntılı olarak okumuştum. Yani konuya vakıftım.Bu yüzden olsa gerek çok etkilemedi beni bu hüzünlü kavuşamama hikayesi.


Beni etkileyen daha çok Aziz ve Ella'nın hikayesi oldu.Ella'nın durumu,hayatı ne kadar da çok çıkmaz bir sokağı andırıyordu ama AŞKın gücü çıkmaz sokakları da aştı,ülkeleri de , sınırları da...
Kitapta oldukça etkileyici,manidar sözler vardı.İşte birkaç alıntı:

''Bu dünayada herkes birşey olmaya çalışırken,sen HİÇ ol.Menzilin yokluk olsun.İnsanın çömlekten farkı olmamalı.Nasıl ki çömleği tutan dışındaki biçim değil,içindeki boşluk ise,insanı ayakta tutan da benlik zannı değil,hiçlik bilincidir.''

Hepimizi makam hırsı,dünya hırsı sarmalıyor.Gerçekten de  öyle değil mi? Dışa,biçime gösterdiğimiz özeni içimize de gösterebilsek...Alçak gönüllü olabilsek...

''Aşık olmayana aşk kuru bir kelimeden ibaret.Yarı palavra,yarı safsata.Aşık olmayan bunu anlayamaz,olansa anlatamaz.Öyleyse nasıl söze dökülebilir aşk,kelimelerin hükmünü yitirdiği yerde?''


Aşk lal ediyor...


''Hakk'ın karşısına çıkardığı değişimlere direnmek yerine,teslim ol.Bırak hayat sana rağmen değil,seninle beraber aksın.''Düzenim bozulur,hayatımın altı üstüne gelir'' diye endişe etme.Nereden biliyorsun hayatın altının üstünden daha iyi olmayacağını?''

Ne kadar anlamlı bir söz. Neyin hayır neyin şer olduğunu bilemiyoruz çoğu zaman..


Kitap genel olarak etkileyici.410 sayfa olmasına karşın bir solukta okunabiliyor.Ayrıca kitap okuduktan sonra düşünmeye sevk ediyor kişiyi.Yani bir şeyler katıyor okuyucusuna. Okunası bir kitap.Tabi hala okumayan kaldıysa:)